Değerli Dostlar;
Gelişmiş ülkeler ile gelişmekte olan ülkeler arasındaki teknoloji ve bilim
düzeyindeki gelişmişlik farkı giderek artmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerin
gelişmiş ülkelerin bilim ve teknoloji seviyelerine çıkabilmeleri için mevcut
seviyeyi yakalamaları ve hatta üzerine çıkmaları şarttır. Bu durum oldukça
zordur. Benzetme yapmak gerekirse bu durum favori olmayan bir atletin iyi koşan
bir atletin gerisinde yarışmaya başlayarak yarışı kazanmasını beklemeye benzemektedir.
Öncelikle yapılması gereken Amerika’nın sadece bir kez keşif edilebileceği
gerçeğini kabul edip oyunu kuralına göre oynamaktadır.
Bu noktada; Profesör Oded Shenkar
inovasyonun gelişmiş ülkeler ile arayı kapatmak için tek başına yeterli
olmayacağını söylüyor. Shenkar, inovasyon stratejisinin yanında imitasyon
(taklit) stratejisinin de kullanılması gerektiğini ifade ediyor. Bu yaklaşımı
da inovasyon ve imitasyonun karışımı
olan imovasyon kavramı ile tanımlıyor.
Ülkemiz ekonomisinde
Ar-Ge ve üretim faaliyetleri yetersiz olduğundan işletmelerimiz Ar-Ge üreten,
sektörlerinin öncüleri firmalarını izlemektedir. Bu izleme ile Ar-Ge sonucu
ortaya çıkan ürünler taklit (imitasyon) edilmektedir. İmitasyon ile
sadece Ar-Ge sonucu ortaya çıkmış ürünleri değil hâlihazırda mevcut ürünleri de
düşünmeliyiz. Ülkemiz sanayinde imitasyon yeni
bir kavram değildir. Hâlihazırda uygulanan bir stratejidir. Bugün herhangi bir
makine imalatçısına gitseniz işe başlangıç noktalarının ithal ettikleri
ürünlerin kopyalanması olduğunu duyma ihtimaliniz yüksektir. Hatta bir makine
imalatçısının yurtdışında üretilen bir makinenin videosunu 3 ay youtube'dan
izleyerek kopyaladığını işittiğimi anımsar gibiyim. Ancak bu taklit etme işini
yaparken Çin’in yaptığı gibi yapmadıklarını da söylemeliyiz. İşletmelerimizin
ürünleri taklit ederken maliyet düşürücü, teknolojik fonksiyonlar vb. gibi
özellikler kattıklarını yani imitasyona inovasyon katarak imovasyon yaptıklarını söylemek mümkündür.
Bu Makale yararlı oldu
mu?
Yorumlarınızı bekliyoruz.
Yorumlar