Değerli Dostlar;
Günümüzde hemen herkesin ağzından düşürmediği Ar-Ge söylemleri kulağa çok hoş gelse de özellikle KOBİ’ler için zor bir hedeftir. Başarı şansı belirsiz olan ve yüksek maliyetler içeren Ar-Ge faaliyetlerinin kazanımları geç olduğundan KOBİ’ler kıt kaynaklarını bu alanda harcamaktan kaçınma eğilimindedirler. Diğer taraftan bilgi temeli zayıf, sermayesi yetersiz sanayimizden Ar-Ge’ye yönelik çalışmalarda yoğunlaşmasını istemek ve sonuçlarını kısa vadede beklemek maalesef hayalcilikten öte geçemeyecektir.
Günümüzde hemen herkesin ağzından düşürmediği Ar-Ge söylemleri kulağa çok hoş gelse de özellikle KOBİ’ler için zor bir hedeftir. Başarı şansı belirsiz olan ve yüksek maliyetler içeren Ar-Ge faaliyetlerinin kazanımları geç olduğundan KOBİ’ler kıt kaynaklarını bu alanda harcamaktan kaçınma eğilimindedirler. Diğer taraftan bilgi temeli zayıf, sermayesi yetersiz sanayimizden Ar-Ge’ye yönelik çalışmalarda yoğunlaşmasını istemek ve sonuçlarını kısa vadede beklemek maalesef hayalcilikten öte geçemeyecektir.
Çoğunlukla bilgi aktaran, bilgi üretim noktasında yeterli
seviyeye ulaşamamış üniversiteler de sanayinin gereksinimi olan bilimselliği
karşılamaktan şuan için uzaktır. Bununla birlikte yükseköğrenime ayrılan kaynakların
ve vakıf üniversitelerinin artması üniversite-sanayi işbirliğine olumlu katkı sağlayacaktır.
Ülkemizde Ar-Ge faaliyetlerinin arttırılması ve
yaygınlaştırılmasına yönelik hibe destekler veren TÜBİTAK geçtiğimiz yıl Ar-Ge
desteği için ayırdığı bütçesini harcayamamış ve Maliye Bakanlığına geri iade
etmiştir. Aynı şekilde veri tabanında 600 Binden fazla KOBİ olan KOSGEB’de 2012
yılında sadece 1.025 KOBİ’ye 42 Milyon TL destek sağlamıştır. Her iki kurum, kaynağı
olmasına karşın Ar-Ge yapan işletme bulmakta sorun yaşamaktadır.
Şimdi gelin bir girişimcinin, bir işletmenin Ar-Ge yapabilmesi için atması gerekli olan adımları sıralayalım:
Şimdi gelin bir girişimcinin, bir işletmenin Ar-Ge yapabilmesi için atması gerekli olan adımları sıralayalım:
Ar-Ge
faaliyetlerini arttırmak için ne yapılmalıdır?
1. İmitasyon (taklit)
uygulamaları arttırılarak ürün ve hizmetlere, müşteri beklentilerine karşılık
verecek yeni özellikler eklenmelidir. İlk cep telefonunu Motorolanın ürettiği buna
karşın şuanda pazarın liderinin Apple ve Samsung olduğu unutulmamalıdır.
2. Üniversitelerdeki akademisyen, yüksek lisans ve doktora öğrencileri ile iletişime geçip özgün projeler geliştirilebilir. Böylelikle bilim ve sanayi iç içe olması
sağlanacaktır.
3. Sektörde uluslararası rakipler iyi analiz edilerek ürün ve hizmetler karşılaştırılmalıdır.
4. Mutlaka ama mutlaka sektörünüzle alakalı yurtdışı fuarlara gidilmelidir.
Yorumlar