Değerli Dostlar;
1980’li yılların başında başlayan “küçük güzeldir”
yaklaşımı, ölçek ekonomileri ve dolayısıyla büyük ölçekli firmaların
geliştirilmesi görüşünün yerini almaya başlamıştır. Bu çerçevede, ürünün
kalite, nitelik, miktar ve tasarımında kolayca değişikliğe imkân veren esnek ve
küçük üretim sistemleri geliştirilerek üretim ünitelerinin boyutları küçülmeye
başlamıştır. Bunun yanı sıra büyük boy işletmelerin pek çoğu da büyüklük içinde
küçüklük ilkesini benimseyerek küçük birimler halinde çalışmakta ve
işletmelerde bölümler belli bir büyüklüğe erişince kolay yönetilebilir küçük
parçalara ayrılmaktadır.
Drucker’a göre iş dünyasındaki büyüklük avantaj olmaktan
çıkmıştır. Avantaj daha yalın ve orta büyüklükte, istihbarat ve bilgiye dayanan
işletmelere geçmiştir. Yarının işletmelerinin büyük çoğunluğu, büyük işletmeler
değil, küçük ve orta boy işletmeler olacaktır. Bu düşünce ile yarının güçlü işletmelerinin alanlarında uzmanlaşmış KOBİ’lerden
oluşacağını söyleyebiliriz.
Nasbitt , bu akımı “Çarpıcı
şekilde değişen dünyamızda pek çok paradoks vardır: Dünya ekonomisi büyüdükçe,
en küçük oyuncuların gücü artıyor. Küresel ekonominin oluşumunda girişimci aynı
zamanda en güçlü oyuncu konumuna geçmektedir. Bu nedenle büyük şirketler
merkeziyetçilikten uzaklaşıp kendilerini girişimci ağları olarak yeniden
kurmaktadır.” şeklinde
ifade etmektedir. Girişimcilerin ve KOBİ’lerin gelecekte bu noktaya
gelebilmeleri için sürekli değişen pazar fırsatlarını çok iyi değerlendirip
doğru iş modelleri ile tüketici ve tedarikçisi oldukları büyük işletmelerin
karşılarına çıkmaları gerekmektedir.
KOBİ’lerin özellikle büyük işletmeler karşısındaki
kuvvetli tarafları şu şekilde sıralanabilir.
Tüketiciye
Yakınlık: KOBİ’lerin tüketiciyle daha yakın bir temas içerisinde olması,
müşterilerin zevk, beğeni, tercih ve taleplerine daha kolay ulaşmalarına ve
algılanan eğilimlere göre üretim sürecinde değişikliğe gitmelerine olanak
sağlar. Bu çerçevede KOBİ’lerin çevresel koşullardaki değişikliklere olan
tepki, esneklik dereceleri ve hızlı karar alabilme yetenekleri büyük ölçekli
firmalara göre daha yüksektir.
Yeniliklere Daha
Yatkın Olunması: Büyük ölçekli firmalara göre KOBİ’lerin her düzeyde
çalışanın tepe yönetime yakın olması, onların yönetime sorunlarını daha kolay
anlatmalarına ve buna bağlı olarak teknik yeniliklerin gerçekleştirilmesine yol
açar. Çalışanların bu sayede yönetim sürecinin içerisinde yer alması işletmenin
performans göstergelerine olumlu yönde etki etmektedir.
Teknik Yeniliklerle
Daha Fazla Verimlilik: KOBİ’ler, aynı mali harcama ile büyük işletmelere
oranla daha fazla teknik yeniliklerde bulunabilmektedir. Büyük ölçekli işletmelerin
tedarikçisi konumunda olan KOBİ’ler teknik alandaki düşünce ve uygulamaları,
ortaya koyarak bunları daha da geliştirmek ve işlemek üzere büyük ölçekli
işletmelere sunabilmektedir.
Ferdi Tasarrufların
Teşvik Edilmesi: KOBİ’lerin kaynak temininde yabancı kaynak yerine
özsermayeye başvurmaları ve işlerini büyütmeleri için özsermayelerini artırma
durumunda kalmaları, bu işletmelerin üretim sonucu elde edilen net karlarında
tüketim yerine yatırım harcamalarına gitmelerine yol açmaktadır. Bu yönleriyle
KOBİ’ler ülkelerin tasarruf oranlarına pozitif yönlü katkı yapmaktadırlar.
Büyük İşletmelerin
Tamamlayıcısı Olmak: Günümüz ekonomik hayatının temel gerçeklerinden biri
de hiç kuşkusuz küçük-büyük farkı gözetmeden işletmeler arası tüm tedarik
zinciri arasındaki bağımlılıktır. Büyük işletmeler KOBİ’ler sayesinde kendi
süreçleri dışında kalan işlerde uzmanlaşma yoluna gitmeyip KOBİ’leri
geliştirerek onları alanlarında uzmanlaştırmaya gayret göstermektedirler.
Rekabetin Tescil Edilmesi:
Mal ve hizmet piyasalarında KOBİ’lerin sayısının artması, büyük ölçekli
firmaların piyasa paylarının ve güçlerinin azalmasına ve burada da rekabetin
yoğunlaşmasına yol açmaktadır. Rekabetin yoğunlaşmasıyla da kalite ve
verimlilik yükselmekte, teknik yenilikler hızlanmakta, kaynaklar etkin
kullanılmaktadır.
KOBİ'lerin Avantajları
Reviewed by KOBİ GİRİŞİM
on
22:21:00
Rating:

Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme