Değerli Dostlar;
İnovasyon kavramı ile ilgili yazı dizimize Ar-Ge ve İnovasyon Stratejileri yazımız ile devam ediyoruz. İşletmelerin küresel rekabet ortamında faaliyetlerini
başarı ile sürdürebilmeleri ve mevcut-potansiyel rakipleri karşısında stratejik
bir konumlandırma yapabilmeleri için takip etmeleri gereken bazı stratejiler
vardır.
Saldırgan İnovasyon Stratejisi
Belirli ve tek bir teknolojik buluştan yararlanmak amacıyla
kurulan küçük işletmeler dışında tüm saldırgan strateji izleyen işletmeler yoğun
bir şekilde işletme içinde Ar-Ge çalışmaları yapmaktadırlar. Ancak saldırgan strateji izleyen işletmelerin sadece çok güçlü teknik imkânlara
ve Ar-Ge departmanına sahip olması yetmez. Aynı zamanda bu yapıdaki işletmelerde
iletişim çok güçlü olması, insan kaynaklarının ve üst düzey yönetimin
yeniliklere ve risk almaya açık olmaları, işletme içi ilişkilerin ve iletişimin
iyi düzeyde olması, örgütsel yapının esnek ve öğrenen bir nitelik taşıması çok
önemlidir.
Savunmaya Yönelik Strateji
Bu stratejiyi izleyen bir işletme için teknolojik inovasyon
yapma yerine mevcut bir teknolojiyi daha ileriye götürme ve ondan tam anlamıyla
yararlanma stratejisi daha fazla önem taşımaktadır. Savunmacı bir strateji
Ar-Ge’nin olmadığı anlamına gelmez. Savunmacı bir strateji en az saldırgan bir
strateji kadar araştırma yoğun olabilir. Fark, yeniliklerin niteliğinde ve zamanlamasındadır.
Savunmacı stratejiyi izleyenler pazar liderliği beklentisi içinde olmasalar da
teknolojik değişim dalgasının etkisiyle geride kalmak da istemezler. İlk
yeniliği gerçekleştirerek ortaya çıkacak yüksek maliyetlerin altına girmeyi istemeyebilir
ve erken yenilik yapanların karşılaşabilecekleri sorunlardan ve pazarın yeni
yapılanma sürecinden yararlanabileceklerini düşünebilirler. İşletmelerin bir ürün veya hizmette başarılı olması için onu ilk defa pazara
sunması gerekmez.
Taklitçi Strateji
Taklitçi işletmelerin “sıçramak” hatta “oyunun içinde
kalmak” gibi bir isteği yoktur. Yerleşik teknolojilerin liderlerini geriden,
hatta çoğu zaman uzaktan izlemek ona yetmektedir. Taklitçi işletmeler düşük
işgücü, malzeme, enerji ve yatırım maliyetleriyle çalışmayı tercih eden Ar-Ge’ye
fazla kaynak ayırmayan işletmelerdir. Bu stratejileri izleyen işletmelerin başarısı üretim maliyetlerinin diğerlerine
göre daha az olmasına bağlıdır.
Bağımlı Strateji
Bağımlı inovasyon stratejisi izleyen işletmeler,
teknolojik yenilik açısından güçlü bir işletmenin uydusu ve taşeronu gibi
çalışırlar. Müşterilerden bir talep gelirse pazara sundukları ürünün temel
özelliklerinde ve hizmette bir değişiklik yaparlar. Bağımlı işletmeler genellikle ürün tasarımında ve Ar-Ge çalışmalarında tamamen
büyük işletmeye bağlı olan sermaye yoğun işletmelerdir. Tam bağımlı strateji
izleyen işletmeler, büyük ölçekli ve teknolojik bakımdan güçlü bir şirketin bir
departmanı gibi çalışırlar. Otomotiv sektöründe faaliyet gösteren küçük yan
sanayi imalatçılarını bu kapsamda değerlendirebiliriz.
Geleneksel Strateji
Bağımlı işletme ile geleneksel stratejiyi izleyen işletme
arasındaki en önemli fark ürünün niteliğinden kaynaklanmaktadır. Bağımlı
işletmenin ürününde tasarım ve ürün spesifikasyonlarının dışarıdan gelmesine
bağlı olarak önemli değişimler ortaya çıkabilmektedir. Oysa geleneksel strateji
izleyen işletme pazarda herhangi bir değişiklik talebi ve rekabet koşullarında
bu yönde belirgin bir uyarıcı olmaması nedeniyle herhangi bir değişiklik yapma
gereği duymamaktadır. Ayrıca bu işletmeler bir ürün yeniliği yapabilecek
bilimsel ve teknik yeteneklere sahip değildir. Bu işletmeler geliştirilen yeni
bir teknikten çok “moda” anlamında bazı tasarım değişiklikleri
yapabilmektedirler. Ülkemizdeki aile işletmelerinin genelde bu strateji izlediği söylenebilir.
Fırsatları İzleme Stratejisi
Bu stratejiyi uygulayan işletmeler, rakiplerinin zayıf
yönlerini ararlar. Çoğu
kez bir işletmenin diğer bir işletmeyle aynı yenilikle doğrudan rekabet etmesi
çok güç olabilmektedir. Bu yüzden, rakip işletmenin zayıf yönlerini analiz
ederek, bu işletmeyle aynı teknolojik yeniliği kullanıp, rakibinin zayıf
yönlerinde üstünlük sağlamak ve pazar payını büyütmek mümkündür.
Elde Etme Stratejisi
Elde etme stratejisi, belirli bir teknolojik yenilikle
ilgili bilginin, iş görenler tarafından işletmede uygulanması sonucu yeniliğin
yapılmasıdır. Böylece başka bir işletmede yapılan Ar-Ge yatırımları sonucu
üretilen teknolojik yenilikten oldukça düşük bir maliyetle yararlanma imkânı
doğmaktadır. Kalifiye personel transferi elde etme stratejisinin bir aşaması olarak
değerlendirilebilir.
Değerli dostlar;
Sizin stratejiniz hangisi? Yorumlar kısmına cevabınızı yazabilirsiniz.
Değerli dostlar;
Sizin stratejiniz hangisi? Yorumlar kısmına cevabınızı yazabilirsiniz.
Ar-Ge ve İnovasyon Stratejileri
Reviewed by KOBİ GİRİŞİM
on
22:57:00
Rating:

Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme