Değerli Dostlar;
Baharatlar ve aromatik bitkiler…. Kullanımı çok eskilere dayanan, kimi zaman şifa niyetine ilaçların hammaddesinde kullandığımız, kimi zaman da yemeklerimize tat katan baharatlar ve aromatik bitkiler.
Baharatlar ve aromatik bitkiler…. Kullanımı çok eskilere dayanan, kimi zaman şifa niyetine ilaçların hammaddesinde kullandığımız, kimi zaman da yemeklerimize tat katan baharatlar ve aromatik bitkiler.
Aromatik
bitkiler ve baharatlar birbirleri ile aynı sanılsa da aralarında ciddi farklar vardır. Aromatik bitkilerin yaprakları veya çiçekleri taze, kurutulmuş,
kıyılmış, kırılmış, dövülmüş şekillerde, yemeklerde, çaylarda, içeceklerde,
soslarda vb kullanılır.
Baharatlar da aromatik bitkilere nazaran çok daha keskin aromalar olduğu
gibi, baharat bitkisinin çok daha fazlasından, yaprağından, dalından, kökünden,
gövdesinden, yumrusundan, tohumundan, çiçeğinden, bir anlamda her şeyinden
faydalanılmaktadır.
Hemen hemen tüm yemeklerde, pastalarda ve hamur
işlerinde kullanılan baharat ve aromatik bitki ticaretinde durumumuz nedir?
Ülkemiz önemli kimyon, kekik ve defne ihracatçısıdır. Dünya dış
ticaret hacmi 25-30 bin ton olarak tahmin edilen kimyonda yıllık üretimimiz 17
bin tona erişmekte bu da dünya üretiminin % 50’ sinden fazlasını karşılamaktadır.
Yine dünyada en fazla kekik ihraç eden ülke Türkiye olup, ülkemizden
yılda yaklaşık 12.2 bin ton kekik ihraç edilmekte ve 22.50 Milyon $ gelir elde
edilmektedir (İGEME 2006).
Diğer ihraç potansiyeli yüksek bitkilerimizden birisi de defne olup
dünya defne ihtiyacının % 90’ının ülkemiz tarafından karşılanmaktadır.
Birde Safran vardır ki 1 gram altınla 1 gr Safran'ın fiyatı ile eş değer
olduğu için Kırmızı Altın olarak değerlendirilir. Kaliteli Safran İspanya, İran
ve Türkiye de ise sadece Safranbolu da yetiştirilir. Safranbolu’da yılda
maksimum 20-25 Kg üretilebilen Safranının Kg 20 Bin TL’den satılmaktadır.
Baharat ve Aromatik Bitki Yetiştiriciliğinde destekler
nelerdir?
Tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliğinde, başta Tarım
Bakanlığı Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Hibe Programı olmak
üzere Kalkınma Ajansları ve Avrupa Birliği Fonlarından yararlanılabiliyor. KOBİ
ölçeğindeki firmaların yapacağı tarımsal uygulamalara yüzde 75’e kadar hibe, dönüm
başına da 25 TL destekleme primi verilebiliyor. Damlama sulama için de Ziraat
Bankası’ndan 5 yıl vadeli faizsiz finansman sağlanabiliyor.
Bu desteklerden yararlanmak isteyen
girişimcilerin izleyeceği yolu sırasıyla şöyle özetlemek mümkün:
Önce uygun bir tarım arazisi bulmak gerekiyor. Bu girişimcinin kendi toprağı olabildiği gibi orman vasfını kaybetmiş hazine arazilerini kiralama şeklinde de olabilir.
İkinci aşamayı, yetiştirilecek ürüne karar verilmesi oluşturuyor. Ardından bunu projelendirmek; söz konusu arazi üzerine ne kadar tohum ekileceği veya kaç fidan dikileceğini hesaplamak gerekiyor.
Kaç yıl süreyle söz konusu ürünü yetiştireceğinizi de belirlemelisiniz. Tabii bunun için ne kadarlık maliyet gerektiğini hesaplayıp geri dönüş süresini öngörmek de kazançlı bir yatırımın olmazsa olmazlarından.
Tarım Bakanlığı, Kalkınma Ajansları ve ilgili AB fonlarından proje desteği sağlamak, hem maliyeti düşürmek hem de kazancı artırmak adına önemli bir adım. Çünkü proje uygun görüldüğü takdirde yapılan tüm harcamaların yüzde 75’i karşılanıyor. Yani tamamen karşılıksız hibe şeklinde destekleniyor.
Üretime geçildikten sonra, hasat için gereken tüm makine ekipman da faturalandırılarak yine yüzde 75’i söz konusu fonlardan karşılanabiliyor. Satış ve pazarlama aşamasında ise yurtdışı fuarlara verilen desteklerden faydalanmak mümkün (Ekonomi Bakanlığı)
Yorumlar