Girişimcilerin işletmelerini konumlandırmak istedikleri
nokta, vizyonları ve faaliyet gösterdikleri sektör ile yakın ilişki
içerisindedir. Öyle ki mahallemizin bakkalının, kasabının, gelecek öngörüleri
ile bir yazılım işletmesinin veya makine imalatçısının öngörüleri örtüşmeyebilir. Türkiye'de her
hangi bir esnafın aylık net kazancının 2.500 – 4.000 TL (Kalır mı?) arası
olması işletme sahibi için yeterli olabilir. Bu noktada girişimcinin herhangi
bir büyüme vizyonu olmayabilir. Bu pek tabi anlaşılabilir bir tercih, durumdur.
Özellikle esnaf işletmelerindeki büyüme algılarının
vizyoner olmaması; ağırlıklı olarak risk almama, sermaye yetersizliği,
güvensizlik, kıta kanaat etme psikolojisi, aile işletmelerinde aile büyüklerine
bağlı kalma gibi faktörlere bağlanabilir. (Girişimcinin başarılı olabilmesi
için olmazsa olmaz üçlü 1- İstek, 2- Plan ve 3- İmkân’dır.) İşletme sahibi
girişimcinin içinde bulunduğu işi yapmak istememesini de bir diğer faktör
olarak görebiliriz.
Bunu yazarken akıllara kişi madem o işi yapmak istemiyor neden hala o işletmenin başında dediğinizi duyar gibiyim. Doğru soru, ancak hangimiz gerçekten tutkumuz olan işte çalışıyoruz ya da hayalimizdeki işin patronuyuz? Türkiye'de eminim pek azımız hayalindeki işte çalışıyor. Zorunluluk ve geçim kaygısı maalesef bir çok isteğin önüne geçiyor.
Bunu yazarken akıllara kişi madem o işi yapmak istemiyor neden hala o işletmenin başında dediğinizi duyar gibiyim. Doğru soru, ancak hangimiz gerçekten tutkumuz olan işte çalışıyoruz ya da hayalimizdeki işin patronuyuz? Türkiye'de eminim pek azımız hayalindeki işte çalışıyor. Zorunluluk ve geçim kaygısı maalesef bir çok isteğin önüne geçiyor.
Toplumumuzun genelinde var olan bu sorun çocukluktan beri
hepimize dayatılan dar kalıpların sonucu. Dar kalıptan kastım anne, baba,
öğretmen ya da herhangi bir aile büyüğünün çocuklara gelişim için sunduğu
seçeneklerin o kişinin ufkuyla sınırlı olması, çocuğa vizyoner, yenilikçi bir
bakış sunmamasıdır. Bu noktada özellikle bir yönlendirme sorunu vardır. Bizler fiziki anlamda özgürüz belki ama düşüncelerimiz hep bir
yerlere bağımlı kalıyor. Sorgulayıcı, yenilikçi değiliz işin özü.
Bugün herkes Facebook’un başarısından,
Apple’ın Iphone’nundan, Samsung’dan ya da Huawei’den bahsediyor. Sonrasında da
şu yakarış geliyor; vay efendim neden facebook Türkiyeden çıkmıyor? Bu soru aslında kişinin kendi ülkesinin daha iyi koşularda
olabileceğine olan inancından geliyor. Bir beklenti bir özlem diyebiliriz.
Türkiyeden Facebook çıkar mıydı sorusunun cevabını birçok keşif, icat ya da
genel itibariyle bilimde neden geriyiz sorularıyla aynı. Bu sorunun genel
itibariyle cevabı “şimdilik düşük ihtimal”. Her ne kadar yenilikçi web siteleri, hizmet
ve ürün grupları üretilse de kat edilmesi gereken uzun bir yol var.
İşin özüne baktığımızda çocukluğumuzdan itibaren özgür düşünce
ve sorgulama yetisini kazanamadığımızı görüyoruz. Sorgulayıcı bireyler
yetiştirmediğimizde de yenilikçi iş ve iş fikirlerini hayata geçiremiyoruz. Facebook kurucusu Zuckerberg
üniversiteyi (hem de Harvard ) bırakıp tutkusu olan Facebook’un peşinden
gittiğinde kimse ona “Harvard bırakılır mı sen ne yapıyorsun, nasıl
geçineceksin falan filan” dememiştir. Özgür beyinler burada kendini gösteriyor
işte. İlaveten, hepimiz başarının dolayısıyla para kazanmanın çok kolay
olduğunu düşünüyoruz. Çevremizde elbette farklı şekilde çok kolay zengin
olanlar olabilir ancak alnımız terlemeden para kazanmak ancak hayallerde
olmaktadır. Facebook türü bir iş geliştirmek isteyen girişimci işinde bir çok
başarısızlığı ve uykusuz geceleri göze almak durumundadır.
Geçenlerde bir iş ortağımız Hollandalının çocuğunu yetiştirirken
takındığı tavrı anlattı çok hoşuma gitti. Tavır şu: Hollanda için çöpçüye
de ihtiyaç var doktora da; okumak veya okumamak tamamen çocuğun kendi seçimi.
Nasıl ama?
İşletmelerin vizyoner olması konusu ile çocukluk,
yetiştirilme biçimi ve birazda bireysellik arasında keskin bir bağlantı
kurmaya çalıştım. Ne dersiniz geleceğin Facebook’u Türkiyeden çıkar mı? Yorumlarınızı
bekliyoruz.
Türkiyeden Facebook Çıkar mı?
Reviewed by KOBİ GİRİŞİM
on
20:25:00
Rating:
